Cezalar, idamlar, aflar ve sansürlerle geçen sancılı bir dönem olmasına rağmen 19. yüzyılın Rusya'nın edebiyatına çok cömert davrandığı bir gerçektir. Ülkenin ulusal kimliğinin son aşamasını tamamladığı bu çağda, dünya çapında tanınan, eserleriyle klasikleşen ve sanatsal zarafetin doruğuna ulaşan pek çok şair ve yazar doğar. 19.yüzyılın Rus edebiyatının “Altın Çağ”ı olarak adlandırılmasının nedenlerinden biri budur. “Altın Kalemler” başlığını taşıyan bu ortak çalışma bir edebiyat tarihi ya da eser analizi değil, başyapıtlarının kısmen gölgesinde kalan seçkin Rus yazarlarının yaşam öykülerini; 19. yüzyılın tarihsel, sosyolojik ve edebi arka planıyla birlikte aileleri, çocuklukları, yazarlığa ilk adımları hem sanat hem de kişilik bakımından olgunlaşma süreçleri, isyanları, tutkuları, aşkları ve hemen her alandaki mücadeleleri çerçevesinde anlatabilme çabasıdır. Çalışma içinde yer alan her bölüm, akademisyen yazarın kendi üslubu ve kendi seçtiği bilgilerle oluşturulmuştur.