Kapat
0 Ürün
Alışveriş sepetinizde boş.
Kategoriler
    Filtreler
    Preferences
    Ara

    Osmanlı Türkçesi Öğrenim Rehberi

    Yayınevi : Mostar Yayınları
    ISBN :9786058052581
    Sayfa Sayısı :368
    Baskı Sayısı :1
    Ebatlar :17.00 x 24.00
    Basım Yılı :2021
    330,00 ₺
    280,50 ₺
    Gramer ve Örnek Metinler
    Tahmini Kargoya Veriliş Zamanı: Stoktan Teslim
    Arap elifbâsı, tarih boyunca İslâm’ı kabul eden toplulukların ve devletlerin ortak kullandıkları bir yazı olmuştur. Bunun temel sebebi, İslâm’ın temel iki kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm ile hadis-i şeriflerin Arapça olmasıdır. Bundan dolayı, İslâm dinine giren Türk toplulukları ve bunların kurdukları devletlerde kullanılan Türkçe, Farsça gibi diller de Arap elifbâsı ile yazılmıştır. Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve birçok devlet gibi, Osmanlılar da bunu uygulamışlardır. Bütün diller canlı, yani değişken olarak nitelendirilirler. Canlılık deyince akla gelen gelişme, ilerleme, değişme hatta ölüm, diller için de geçerlidir. Bu değişime etki eden birçok şey vardır. Dilin konuşulduğu coğrafya da bu etkenlerden biridir. Dünya tarihindeki en geniş coğrafya ve en uzun ömre sahip devletlerden biri olan Osmanlı Devleti resmî dil olarak, devleti kuran ve omurgasını oluşturan kesimin dili olan Türkçe’yi kullanmış, diğer müslüman devletler gibi, Türkçe’yi Arap elifbâsıyla yazmıştır. Bunun yanında, bütün dillerde bulunan değişme özelliğinin sonucu olarak, kullandığı Türkçe başka coğrafyalarda kullanılan Türk lehçelerinden bazı farklılıklar göstermiştir. Bu farklılık bazı kelime telaffuzlarında, fiil çekimlerinde olduğu gibi, bazı imla (yazım) kurallarında da ortaya çıkmıştır. yazılan metinleri anlamak için o alanda kullanılan dili yani üslup ve kavramları bilmek gerekir; Türkçe yazılan bir tıp kitabını herkesin anlayamayacağı gibi.
    Arap elifbâsı, tarih boyunca İslâm’ı kabul eden toplulukların ve devletlerin ortak kullandıkları bir yazı olmuştur. Bunun temel sebebi, İslâm’ın temel iki kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm ile hadis-i şeriflerin Arapça olmasıdır. Bundan dolayı, İslâm dinine giren Türk toplulukları ve bunların kurdukları devletlerde kullanılan Türkçe, Farsça gibi diller de Arap elifbâsı ile yazılmıştır. Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve birçok devlet gibi, Osmanlılar da bunu uygulamışlardır. Bütün diller canlı, yani değişken olarak nitelendirilirler. Canlılık deyince akla gelen gelişme, ilerleme, değişme hatta ölüm, diller için de geçerlidir. Bu değişime etki eden birçok şey vardır. Dilin konuşulduğu coğrafya da bu etkenlerden biridir. Dünya tarihindeki en geniş coğrafya ve en uzun ömre sahip devletlerden biri olan Osmanlı Devleti resmî dil olarak, devleti kuran ve omurgasını oluşturan kesimin dili olan Türkçe’yi kullanmış, diğer müslüman devletler gibi, Türkçe’yi Arap elifbâsıyla yazmıştır. Bunun yanında, bütün dillerde bulunan değişme özelliğinin sonucu olarak, kullandığı Türkçe başka coğrafyalarda kullanılan Türk lehçelerinden bazı farklılıklar göstermiştir. Bu farklılık bazı kelime telaffuzlarında, fiil çekimlerinde olduğu gibi, bazı imla (yazım) kurallarında da ortaya çıkmıştır. yazılan metinleri anlamak için o alanda kullanılan dili yani üslup ve kavramları bilmek gerekir; Türkçe yazılan bir tıp kitabını herkesin anlayamayacağı gibi.
    >